8 Nisan 2017 Cumartesi

GEÇTİĞİM VE GEÇMEK İSTEDİĞİM YOLLAR


VİKİNGLER








Vikingler veya Norslar olarak bilinen İskandinavyalı korsan ve tüccar kavim yılın büyük bir kısmını denizlerde geçiren savaşçılığı ile hatırlanan bir halktır.Kuzeybatı Avrupada birçok yeri fethetmesiyle hatırlanırlar.Viking gemileri 20 metreden dahi uzun olup hem yelkenli hem de küreklidir.
      Viking gemisinin avantajlarından biri de hem nehirlerde hem de denizlerde yol almak için özel olarak yapılmış olmalarıydı.Dönemin İngiliz ve Fransız teknelerini hafiflik ve hızlılık açısından oldukça geride bırakan uzun gemiler ayrıca Viking atlılarının Kuzey İngiltereden Kuzey Afrikaya kadar  taşımıştır.Vikinglerin pusulaya sahip olmadıkları açık denizlerde yol alırken ise yıldızlara ve güneşe bakarak yollarına devam ettikleri biliniyor.

GÜNEŞ TAŞLARI

          Vikingler ,denizcilik konusunda çok gelişmiş bir millet olduğu için bulutlu günlerde bile güneşi bulup yönünü ona göre tayin edebiliyorlardı.Bütün iş İzlanda Taşı adı verilen bu taşa güneş ışığı vurduğunda iyi bir gözlemci olmaktaydı.Bu kristal taş güneşin farklı konumlarından gün ışığına doğru tutulduğunda farklı şekilller oluşturuyor.Vikingler bu taşı açık havalarda  da kapalı havalarda da kullanıyorlardı.İzlanda Taşı temas ettiği ışığı depolar ve taşı ışığa doğru tutmak ve çekmek''Haidngers Brush''isimli bir fenomerle sonuçlanır.Işık güneşin olduğu tarafa doğrudan tutulursa basit,sarı bir çizgiye dönüşür.İzlanda taşının zamanında deniz yolculuklarında kullanıldığına dair tek iz ise bir zamanlar İspanyol Armadasının bir parçası olan 1592'de batan bir gemide yatıyor.Manyetik pusulaların o dönemde varolmasına rağmen ,İzlanda Taşınında kullanışlığını sürdürdüğü  düşünülüyor.

TÜRKİYE'DE Kİ MESKEN TİPLERİ VE YAYGIN OLDUĞU YERLER

       MESKEN:En küçük yerleşim birimidir.

MESKEN TİPLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1)Fiziki Faktörler

*İklim
*Jeolojik ve topografik yapı
*Bitki Örtüsü

2)Beşeri Faktörler

*Gelenek,görenek,kültür
*Ekonomik Durum
*Ekonomik Faaliyet Türü

1)AHŞAP MESKENLER

Ahşap meskenler orman bulunduğu bölgelerde yaygındır.Bu evler ormandan elde edilen malzeme ile yapılır.Özellikle Karadeniz Bölgesinde ahşap mesken kullanımı yaygındır.Bunun yanında Güney Marmarada da yaygındır.



2)KERPİÇ MESKENLER 

Kerpiç meskenler ormandan uzak olan ve ev yapımı için elverişli taşlardan mahrum olan yörelerde yapılmaktadır.Kerpiç evler genellikle İç Anadolu ,Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da görülür.

3)TAŞ MESKENLER 

Meskenin yapımında kullanılan taşlar genelde yakın çevrede  sağlanmaktadır.Doğu Anadoludaki evlerde kullanılan taşlar genellikle siyah renkli bazalttır.Dış püskürük bir kayaç olan bazalt özellikle Erzurum-Kars ve Ardahan Platolarında,Van Gölünün Kuzeyinde,Güneydoğu Anadoluda yaygındır.
       İç anadolunun bazı yerlerinde özellikle kalker kullanılırken ,Ürgüp ve Göreme çevresinde yer alan volkanik tüfler hem kolay işlenebilir, hem de dayanıklı olması sebebiyle mesken yapımında kullanılır.
         Ankara çevresinde ise Ankara Taşı(ANDEZİT) çok önemlidir.Ege Bölgesinde ise Menderes Masfi çıktığı yerlerden elde edilen metamorfik şistler oldukça yaygındır.
        Akdeniz Bölgesindeki meskenlerde ise genellikle meskenlerde kullanılan taş kalkerlerdir.


4)BETONARME MESKENLER

Özellikle son zamanlara baktığımız zaman kasaba ve kentlerde ki meskenlerin yapımında beton ve tuğla kullanılmaktadır.Meskenlerin yapımında çevrede kolay ve ucuza elde edilen yapı malzemesinin etkisi büyüktür.Ancak iklim ,yağış miktarına da sıkı sıkıya bağlıdır.Örneğin yağışın yağmur şeklinde ,fazla olduğu Karadeniz Bölgesinde çatılar dik olmaktadır.Çatıları dik olduğu için de evin su alma ihtimali azalmaktadır.

YILDIZ NASIL OLUŞUR?

           Yıldızların oluşumları ve oluşum süreçleri tam olarak anlaşılmasada,günümüzde yapılan yıldızların gözlemi ve kuramsal hesaplamaları,yıldız oluşumunu anlayabilmemiz için bize yardımcı olmaktadır.
 Yıldızlar gökadalrdaki moleküler bulutların yoğunluk bakımından yüksek olan yerlerinin çökmesiyle oluşmaktadır.Bu bölgelerdeki moleküllerin çarpışması sonucu hareket enerjilerinin bir kısmı moleküllerin içsel enerjilerine aktarılır.Bu durumda uyarılmış olan moleküller temel enerji seviyelerine geri dönerken sahip olduğu içsel enerjiden bir kısmını kızılötesi ışık olarak etrafa yayar.
Enerjinin elektromayetik dalgalarla moleküler bulutun dışına taşınmasıyla ,yoğunluğu yüksek olan bölgenin sıcaklığı düşer.
     Moleküler kendi iç basıncının,kütlesinin çekiminin dengede tutamamasıyla:bulut çökmeye başlar.Zamanla yoğunluk artınca da ışığın dışarıya kaçması zorlaşır.Çünkü;ışığın büyük orandaki kısmı moleküller tarafından soğutulur.Böylecede bulutların iç kısmındaki sıcaklık artmaya başlar.En sıcak bölge olan merkezin sıcaklığı 2000 Kelvin i aştığı zaman hidrojen molekülleri ortamlarına ayrışmaya başlar.Bundan sonrada hidrojen ve helyum atomları iyonlaşır.Bu şekilde gerçekleşen ısınma aşaması bulutun iç basıncını kendi kütleçekimini dengede tutana kadar devam eder.Bunun sonucunda da bir ön yıldız oluşur.Oluşan bu ön yıldız zamanla ışıma yoluyla enerjisini kaybederek küçülür ve ısınmaya devam eder.
     Merkezin sıcaklığı belli bir seviyenin üzerine çıktığı zaman çekirdek tepkimeleri gerçekleşmeye başlar ve nihayetinde yıldız oluşur.

5 Nisan 2017 Çarşamba

KAVRAMLAR SÖZLÜĞÜ

BEYAZ GECELER:Yaz geceleri
ÖĞLEN KARANLIĞI:Kış Gündüzleri
KARSO:Taşlık,kayalık
ÇÖL:Issız yer
POLYE:Lapyanın milyonkez,yüzmilyonkez küçültülmüş hali.
TOPOGRAFYA:Bir yerin ayrıntılarıyla meydana getirdiği şekil
DOLİN:Lapyaların birleşmesidir.Huni şekilli yapılardır.
DÜDEN(SU YUTAN):Yüzeydeki suların yer altına intikal etmesi
VOKLÜZ:Karstik kaynak
KONGLOMERA:Çakılların bir harçla birbirine tutturulması.
YALI:Kıyı
DOĞAL AFET:İnsanların kontrolü dışında gerçekleşen ve gerçekleştiği zaman ciddi hasarlar veren  olaylardır.
FALEZ:Dalgaların kayaları aşındırması
VADİ:Akarsu aşındırmasıyla oluşan ,içinde akarsuyu bulunduran yapılardır.
REGRASYON:Deniz gerilemesi
TRANGRESYON:Deniz ilerlemesi
KUMUL:Rüzgar tarafından taşınan kumların oluşturduğu kum tepeleri.
TOMBOLO:Kara ile adayı birbirine bağlayan bağlantı çizgisi, yapısı
ADATEPE:Çevresindeki düz yerlerin içinden yükselerek oluşan tepeler.
BARKAN:Hilal görünümüne sahip kum birikintileridir.
KOROZYON:Kimyasal olayların etkisiyle kayaların çözünerek aşınmasıdır.
KONVERCAN:Lvehalrın birbiriyle çarpışması.
DRUMLİN:Moren tepeleri
ÖRTÜ BUZULU:Çok geniş alanları kaplayan buzullar.
ERATİK BUZUL:Yabancı buzul
DELTA:Akarsuların taşıdığı malzemeleri denize ulaştığı yerde biriktirmesiyle oluşan şekillerdir.
ALEGORİK:Birşeyi simgeleştirme.
SİKLON:Yüksek basınç
ANTİSİKLON:Alçak basınç.


ÖĞRENME ÇIKTILARI

1)   Coğrafyanın babası kimdir?
         *Hekataios
2)Coğrafya kavramını ilk kullanan kişi kimdir?
         *Eratostenes
3)Kuzey ışıkları hangi katmanda oluşur?
          *Mayatosfer
4)Plestosendeki dört büyük buzul devrinin adları nedir?
           *Günz ,Mindel,Riss,Würm
5)Holosenin 1950 den sonraki kısmına ne ad verilir?
           *Antroposen
6)Bugün ki fülüvyal sınırları belirleyen en önemli faktör nedir?
           *Buzullar
7)Su bölümü çizgileri nedir?
           *Havzaları birbirinden ayıran çizgilerdir.
8)Bilinen ilk en yüksek dağ hangisidir?
            *Olimpos Dağı
9)İlk anatomi kitabı kime aittir?
             *Platon
10)Haliç oluşumu nasıl gerçekleşir?
            *Gelgit olayıyla
11)Denge profili nedir?
       Akarsuyun akış hızının azaldığı yerde akarsu ağızdan kaynağa doğru uzanınca iç bükey bir görünüm alır buna denge profili denir
12)Denge profiline ulaşmış akarsu örneği veriniz?
         *Amazon,tuna...
13)Türkiye'de ki akarsular denge profiline ulaşmışmıdır?
          *Ulaşmamıştır.
14)Antesedant ne anlama gelmektedir?
          *Antesedant önden giden anlamına gelmektedir.
15)Akarsular aşındırma işlemini kaç değişik şekilde yapar?
           *Derine,geriye ve yana doğru aşındırma
16)Telafi mekanizması nedir?
           *Faktörler arasında karşılıklı ihtiyaç giderme
17)Asimetri nedir?
           *Asimetri dengesizlik demektir.
18)Kapma olayı nedir?
           *Bir akarsu ile başka bir akarsuyun birleşmesi
19)Boğaz vadi nasıl oluşur?
            *Aşınma yoluyla
20)Kanyon vadide hakim olan yapı nedir?
             *Yatay yapı
21)Menderes nedir?
           *Akarsuyun az eğimli düz alanlarda oluşturduğu kıvrımlı yapı
22)Menderes nasıl oluşur?
            *Eğimin azalmasıya oluşur.
23)Vadilerin asimetrik yapıda olmasının sebebi nedir?
             *Kaya direnci.bakı,menderes,faylı yapı
24)Karstik yapı nedir?
             *Yüzeye doğru aşındırmanın az ,derine doğru aşındırmanın fazla olduğu yapılardır.
25)Tekne vadi nedir?
              *Vadi buzullarının açtığı vadilerdir.
26)Vadi çeşitleri nelerdir?
               *Çentik vadi,kanyon vadi,boğaz vadi,tabanli vadi,geniş tabanlı vadi.
27)Türemiş unsurlar nedir?
               *Askıda kalan unsurlar
28)Dış kuvvetlerin etkili olduğu topografya hangisidir?
               *Karst Topografyası
29)Karst topografyasının anahtarı nedir?
                *Suyun yeraltında daha yaygın dolaşması
30)Traverten nedir?
        *Karstlaşmanın yeniden karstlaşması
31)Kıyı çizgisi nedir?
         *Su ile karanın buluştuğu çizgidir.
32)Kıyı oku nedir?
          *Kıyıdaki kumların ok şeklinde kyı ile deniz arasındaki bağlantıyı sağlaması sonucu oluşan yapıdır.,
33)Türkiye'de kumulların en yaygın olduğu yer neresidir?
          *Karapınar/KONYA
34)Fizyolojik kuraklık nedir?
           *Bir bitkinin bulunduğu ortamda yeteri kadar su bulunmasına rağmen bitkinin bu sudan yararlanmaması.
35)İklim nedir?
           *Belli bir  yerde uzun yıllar boyunca geçerli olan hava olaylarıdır.
36)Coğrafya da iklim neden önemli bir yere sahiptir?
            *Çünkü coğrafya dünya da ki insan hareketlerinin neden ve sonuçlarını inceler,iklimin insan hareketleri üzerinde büyük bir etkisi vardır.
37)İklim basamakları nedir?
       *İklim basamakları bir dağ yamacında yukarıya doğru çember dizilen kuşaklardır.
38)Basınç alanları nelerdir?
            *Alçak basınç ve yüksek basınç alanları
39)Bulut tipleri kaça ayrılmaktadır?
             *Bulutlar 3'e ayrılmaktadır;alçak,orta ve yüksek bulutlar.
40)Kümülüs nedir?
              *İyi hava bulutları olarak da adlandırılmaktadırlar.Güneşli,havalı yüksek basınç bulutlarıdır.
41)Nimbostratus bulutunun özelliği nedir?
               *Bu bulutlar 15 gün boyunca yağış bırakabilir.
42)Cumulonimbus bulutları nedir?
               *Zeus un gönderdiği ceza bulutu olarak bilinen bulutlardır.
43)Bulut tiplerine bakarak neyi tahmin edebilriz?
                *Havanın nasıl olacağını
44)Yağışlar nasıl başlar?
                *Bütün yağışlar  havanın yoğuşmasıyla başlar.
45)Yağış oluşumu kaça ayrılmaktadır?
                * Yağış oluşumu 3 'e ayrılır yükselim,yamaç,cephe yağışları.
46)Extrem değerler nedir?
         *Beklenmedik uç değerler.
47)Konveksiyonel yağışların diğer adı nedir?
               *Kırkikindi yağışları
48)Koveksiyonel yağışlar nasıl oluşur?
                *Isınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır.
49)Coriolis nedir?
                *Dünya da hareket eden herşeyin sağa sola sapmasıdır.
50)Etezyen rüzgarı nedir?
                *Balkan yarımadasından Kuzey Ege Kıyıları'na doğru esen rüzgarlardır.
51)Balık daha çok hangi alanlarda oluşur?
               *Soğuk su alanlarında
52)Dünyanın en az yağış alan çölü hangisidir?
               *Atakama çölü
53)Dünyada kaç tür iklim çeşidi vardır?
              *Nemli ,karasal,akdeniz,ılıman,soğuk iklimler.
54)Türemiş senklinal nedir?
             *Normalde antiklinalin senklinalden yüksekte olması gerekirken alçakta olursa buna türemiş senklinal denir.
55)Havada terselme olursa ne olur?
           *Çukur alanlar yüksek alanlardan daha soğuk olur.
56)Tektonik hareketlerden kaynaklanan doğal afetler nelerdir?
           *Deprem,Volkanizma,Tsunami,Toprak şişmesi,Heyelan,Toprak Kayması,Kaya Düşmesi...
57)Atmosfer ile ilgili olan doğal afetler nelerdir?
          *Kuraklık,Tropikal Siklon,Tornado,Deniz Seviyesi Değişimleri,Kar Fırtınası,Donan Yağmur...vb
58)Dünya üzerinde en çok yağış alan bölge hangisidir?
            *Çerapuniçi/HİNDİSTAN
59)Profil analizi ne amaçla yapılır?
            *Bir bölgede belli olmayan ,görülmeyen alanalrı tam görmek için yapılır.

4 Nisan 2017 Salı

TÜRKİYE'DE YETİŞEN BAZI ENDEMİK BİTKİLER


               
                 ENDEMİK BİTKİ:Bulunduğu bölgenin ekolojik şartları yüzünden sadece belirli bölgelerde yetişebilen ,dünyanın başka yerinde yetişme ihtimali olmayan o bölgeye özgü bitki türüdür.

    Anadolu Glayölü

Adını Anadolu'dan alan bu endemik doğal glayöl ,Ege ve Akdeniz bölgelerinde çoğunlukla ekin tarlalarında bahar ve yaz aylarında çıkar.Makiler ,kızılçam ormanları,kalkerli alanlarda yetişir.Antalya,Aydın,Mersin,İzmir,Muğla

İstanbul Kardeleni

Daha çok kayın ve köknar ormanları kenarında yetişir.1893'de ilk kez İstanbul 'da toplanıp tanıtıldığı için adı böyle kalmıştır.Erken baharda çiçek açar Anadolu'nun Kuzeybatısına özgü bir kardelendir.Bolu,Bursa,Kırklareli,İstanbul.

   Kapadokya Soğanı

Sadece Kapadokya ve İç Anadolu'da yetişir.Haziran ve Temmuz aylarında çiçeklenir.

Antalya Çiğdemi(Asuman Çiğdemi)

Antalya çiğdemi asuman çiğdemi olarak da bilinir.Adını Türk botanikçisi Prof.Dr.Asuman BOYTOP tan almıştır.Torosları güzelleştiren bitkilerdendir.Ekim-Aralık aylarında açar.Ülkemizde çiğdem farklı yörelerde farklı şekillerde yetişir.

Van Ters Lalesi

Hz.İsa'nın çarmığa gerildiği sırada boynunu büktüğü inancıyla Hristiyanlarca kutsal sayılan ters laleler,ilkbaharda açtığında çalınıp yurt dışına kaçırıldığı için yöre halkı tarafından koruma altına alınmıştır.

Kızılcahamam Çan Çiçeği

Temmuz ayında çiçek açar. Kızılcahamam-Işıkdağ arasındaki volkanik kaya çatlaklarında yetişen bir bitkidir.Birçok türü vardır.

Yanar Döner

Ankara-Gölbaşı ve Afyonkarahisar civarında yetişir.Halk arasında sevgi çiçeği,gelin düğmesi,türbe yada kırmızı peygamber çiçeği olarak adlandırılır.Ankara'da Gölbaşı,Mogan Gölü çevresi ve Gölbek te ,özellikle ekin tarlalarında yetişir .Mayıs-Haziran aylarında açar.

Piyan ,Eber Sarısı

950-1050 metre yükseklikte bataklık ,göl yanında yetişmektedir. Genellikle Mayıs ayında çiçek açar.İlk kez 1982 yılının Mayıs ayında Akşehir Gölü,yasıyan da keşfedilmiş ,daha sonra Eber Gölü kıyılarında saptanmış son zamanlarda Eber Sarısı adıyla anılmaya başlamıştır.


Dişotugiller

Çalı formasyonunda yer almaktadır.20-2000 metre yükseklikte ki volkanik yamaç kayalıklar,kalkerli ve kumlu topraklar ,bozkırlar da yetişmektedir.Genellikle Batı ve Orta Anadolu da bulunur.Haziran ve Ağustos aylarında çiçek açarlar.

İstanbul Nazendesi

Yaprak döken ormanlar ve yol kenarlarında yetişir.Nisan-Haziran ayları arasında çiçek açar.Kuzeybatı Anadolu'da bulunur.İstanbul'un Asya yakasında bulunan fundalıklarda zengin popülasyonu bulunur.

Misk Soğanı

800-1020 metre yükseklikte ki stepler,yamaçlar ve kayalıklarda yetişmektedir.Mayıs-Haziran aylarında çiçek açmaktadır.Hoş kokusu sayesinde süs bitkisi yerine kullanılmaktadır.Antalya ve Denizli'de bulunmaktadır.

Sütleğengiller

Genellikle 1200 metrenin üzerindeki kayalık yamaçlarda yetişir.Akdeniz iklim kuşağında yetişen çalı formunda yer almaktadır.Haziran ayında çiçek açar.Ülkemizde sadece İzmir'de bulunmaktadır.
          

Kasnak Meşesi

Kayıngiller familyasından 25-30 metre boya ulaşabilen geniş ve yaygın tepesi bir meşe türüdür.1300-1800 metre yüksekliğe kadar çıkabilmektedir.Türkiye'de daha çok Afyon,Kütahya,Konya,Isparta,Eğirdir,Sütçüler... yörelerinde yetişmektedir.

Anadolu Karanfili

Kayalık alanlar,taşlık çayırlar,çalılık alanlar ve makilerde yetişmektedir.Haziran-Temmuz ayları arasında çiçek açmaktadır.Batı ve Orta Anadolu'da çeşitli yerlerde görülmektedir.

Taşlık Çiğdemi

Maki ve kayalık tepe kenarlarında yetişmektedir.Ocak-Mart aylarında çiçek açmaktadır.Batı ve Güney Anadolu da bulunmaktadır.

Anadolu Sığla Ağacı

Türkiye'de endemik bir tür olan sığla ağacı 20 metre kadar uzayabilen ve görünüş itibariyle çınar ağacına benzeyen bir ağaçtır.Bu ağaçlar uzun ömürlü ağaçlardır.Ülkemizde özellikle Fethiye,Muğla,Köyceğiz,Marmaris arasında endemik bir tür olarak görülmektedir.Burdur ve Isparta arasında da belli bir alanda yayılış göstermektedir.

Datça Hurması

Datça yarımadasında doğu-batı yönünde uzanan  sıradağların kuzey güney yönleri olmak üzere iki yakasında bulunmaktadır.Datça hurması bu alanlarda çeşitli şekillerde dağılış göstermektedir.300-350 metre yükseltiye kadar ulaşabilmektedir.Kuzeyi kapalı ,sıcak,deniz etkisi altındaki vadi tabanlarının uygun kısımları ile deniz kenarındaki kum ve çakıl taşları üzerinde yer almaktadır.

Istranca Meşesi

25 metreye kadar boylanabilen düzgün gövdeli dar tepeli bir meşe türüdür.Gövde kabuğu düzenli aralıklarla çataklıdır.7-10 civarında yaprak damarı bulunur.Damarlar birbirine paraleldir.Her iki yüzüde çıplaktır.Alt yüzünde basit yada yıldız tüyler bulunur.Meyve sapı 2-7 cm uzunluğundadır.

Kazdağı Göknarı

Türkiye'de yalnızca Kazdağında yetişen endemik bir köknar alt türüdür.30 metre kadar boylanabilir.Tomurcukları bol reçinelidir.İğne yapraklı uzun süngüler üzerinde tek tek ışığa yönelik olarak tarak biçiminde dizilmişlerdir.Yaprağın üst yüzü hafif olukludur,alt yüzünde ise iki tane belirgin grimsi renkte beyaz stoma bandı bulunur.İğne yapraklar sürgüler üzerinde uzun süre kalır.

Teke Sakalı

Papatyagiller familyasına ait çok yıllık sütlü bir bitkidir."KIR SAKIZI" olarak da bilinir.Haziran-Ağustos aylarında çiçeklenir.5-15 cm kadar boylanabilir.İç Anadolu'da yayılış gösterir.Tuzlu bataklıklar ve bozkırlarda yetişir.Türkiye'ye özgü bir türdür.

Anzer Çayı

Ballıbabagiller familyasındandır.10-25 cm boyundadır.Pembe çiçekleri olan güzel kokulu bir otsu bitkidir.Bir kekik türüdür.Gövdesinin dört köşesinin olması ve köşeler boyunca tüylerinin bulunması bunu diğer kekiklerden ayırmıştır.Doğu Karadeniz Bölgesin de Rize ve Giresun arasındaki dağlarda yetişmektedir.

TÜRÜNÜN SON ÖRNEĞİ İLKEL KABİLELER

                                    PİRAHA KABİLESİ



                  Amazon ve Brezilya boyunca pek çok küçük ilkel kabile vardı.Ancak;Piraha kabilesi çok farklı büyüleyici bir kabile çünkü; onların yeryüzündeki diğer insanlardan çok farklı dilleri ve kültürleri var.Piraha dilleri çok garip özelliklere sahip bir dil ,dil birkaç ses özellikleri içeriyor  fakat hiçbir renk ,sayı ve geçmiş zamana dair kelime mevcut değil çünkü Pirahalar komün bir yaşam sürdükleri için saymaya ihtiyaçları yok.
            Pirahalar genel olarak batılılardan çok farklılar.Misyonerlerin mesajlarını olağanca reddediyor ve bizim teknolojimizle hiç mi hiç ilgilenmiyorlar.Belli bir liderleri bulunmuyor ve bizim gibi cinsel takıntıları yok.İhtiyaç duyulan kaynaklarım sağlamak için diğer insan veya kabilelerle cinsel yada duygusal ilişkiler kurmuyorlar.Çok fazla dışarıyla temasları olmadığı için bu grup yüzyıllardır değişmeden kalabilmiştir.


                                         DUKHA KABİLESİ


      Ren geyikleri genelde noel babayla simgeleştirilen varlıklardır.Fakat; dukhalar için bu hayvanlar hayati önem taşıyorlar.Dukhalar Tong hanedanı tarihi öncesine dayanan ,Moğolistan'ın son göçebe ren geyiği çobanlarıdır.Bu soğuk ve dağlık bölgede çok az kaynakları vardır.Bu yüzden;süt ,peynir yapmak için,ulaşım ,avcılık ve turist çekmek için ren geyiklerine bel bağlamış durumdalar.
    Ancak; bir çok kabilenin olduğu gibi dukha kabilesinin de yaşamı tehlike altında ,ünlü ren geyiklerinin sayısı gittikçe azalıyor.Bu düşüşe sebep olan çeşitli faktörler var.Daha da kötüsü Moğolistan da altın keşfiyle birlikte bu topraklara bir sürü madenci geldi ve artık yaban hayatları da tehlikeye girdi.Kabilenin genç nüfusu artık kentlere doğru göç etmeye başladı.

                                     ANDAMENESE KABİLESİ


Negritos olarak da sınıflandırılır ama boylarının çok kısa oluşu yüzünden pigme olarak da adlandırılırlar.Andaman adasının Bengal koyunda yaşıyorlar.Afrikaya ilk göç eden gruplardan biri olduğu düşünülüyor.19.yy kadar daha nasıl ateş yakıldığını bilmiyorlardı.Andamenese kabilesi kendi içinde farklı dil ve kültürleri olan kabilelere ayrılıyor.Bunlardan biri olan bo kabilesinin ,son üyesi 2010 yılında 85 yaşında öldüğünde bu kabilenin de soyu tükendi Diğer kabile Sentelese  ise günümüz teknolojik çağına şiddetle direnmesiyle biliniyor.
      Büyük Hint kültürüne entegre olmadan hala ataları gibi yaşıyorlar.Mesela balık,domuz ve kaplumbağa avlamak için ok ve yay gibi tek tip silah kullanıyorlar.Erkek ve kadınlar birlikte bitki kökleri ve bal topluyorlar.En büyük sorunları topraklarına gelip onlara yabani hayvanmış gibi davranan hintliler.Kesin sayısı bilinmemekle beraber 400-500 andamenese üyesinin hala yaşadığı biliniyor.
 

                                        BATAK KABİLESİ


      Filipinlerin Palawa adasında yaşayan batak kabilesi ,gezegenin genetik olarak en farklı insanlarını barındıran kabilesi.Onlar Afrikalıların en uzak akrabaları olan Negrito ve Austratoid ırkına ait olduklarını ve hepimizin bu ırktan geldiğini düşünüyorlar.
       Batak kabilesinde tipik bir Negritos kısa boylu ve kıvırcık saçlara sahiptir.Geleneklere göre kadınlar sarong giyer;erkekler ise ya belirli yerlerini kapatmak için g-string takı veya tüy kullanırlar ya da hiçbir şey giymezler.Hep birlikte avlanır ve kendi yaptıkları davullarla ritim tutup dans ederler.Şuan da yaklaşık 300-500 civarında üyesi bulunuyor İronik bir biçimde yüzyüze oldukları en büyük tehlike çevrecilik.

                                        SPİNİFEX KABİLESİ


Spinifex veya Pik Nguru yaşanabilecek en sert iklimlerden biri olan büyük victoria çölünde en az 15000 yıl yaşamış olan Abarjin bir kabile Avrupalıların Avustralya'ya yerleşmesinden sonra bile,böylesine soğuk ve kuru işgal ortamında oldukları için bu kabile çoğu zaman yanlız kaldı.Ancak bu durum 1950'ler de değişti .Spinifex toprakları tarımsal nedenlerle değerli değildi ancak yabancılar bu toprakları nükleer test alanı yaptılar.
     1953'de İngiltere ve Avusturya Spinifex topraklarında nükleer bomba patlatınca burada yaşayan halk farklı yerlere göç etmek zorunda kaldı.1980 lerin sonunda ülkelerine geri dönüp topraklarını almak için çabaladılar.Bölgede bıraktıkları eserlerde onların orada yaşayan yerli halk olduğunu kanıtlamaya yardımcı oldu.Şuan da kaç spinifex üyesinin olduğunu belirlemek zor olsa da Tjunjuntijara olarak bilinen en büyük toplulukları 180-220 kişiden oluşmaktaydı.
      

                                          TAKUU ATOOL KABİLESİ

 
Takuu Atoll Polenezya kökenli bir kabile fakat aykırı bir kültüre sahip oldukları için Polinezya üçgeninde yaşamaktansa Malenesia bölgesinde yaşamayı tercih ettikleri düşünülüyor.Takuu Atoll'un Polinezya'nın benzer halklarından daha farklı ve belirgin kültürleri vardır.
   Hala saman çatılı evlerde yaşıyor ve Avrupa'dan daha eski bir tarihe sahip olduklarına dair hikayeler anlatılıyor.400 civarında üyesi olan bu kabile bir lider tarafından yönetiliyor.
    İklim değişikliğinin yaşanması ne yazık ki taku nun  yaşamını olumsuz etkiliyor.Yükselen deniz seviyesi,onların tatlı sularını kirletiyor ve ekinler su baskınlarından etkileniyor.Belki de bu yüzden yakında orada yaşamak imkansız hale gelecek.Bu durumu engellemek için yapılan set kurma çabaları sonuç vermiyor ve şu günlerde yerlerini kalıcı olarak değiştirmeyi tartışıyorlar.

                                          KAYAPO KABİLESİ


          Kayapo ,Xingu Nehri boyunca zor görülen yollarla bağlantılı,44 ayrı köyde yaşayan Brezilyalı bir kabile.Bu kabile üyeleri kendine "BÜYÜK SUYUN İNSANI" anlamına gelen "Mebegokre"ismiyle adlandırıyorlar.Kayapo kabilesi yüzyıllar boyunca modern insanlarla mücadele etmiştir.Hatta 1989 yılındaki bir baraj  inşasına bile engel olmuşlardır.Belli bir dönem nüfusları azalmış olsa bile günümüzde tekrar çoğalmışlardır.Vücutlarını renk renk boyayan ,renkli başlıklar yapan ve tarımla ilgilenen bu kabile üyeleri artık sosyal ağlarla da iletişim içindedirler.

                                      EL MOLO KABİLESİ


         Kenya'nın yüzlerce yıllık El Molo kabilesi ülkedeki en küçük kabile.Kabile üyeleri etraftaki tehditler yüzünden küçük bir bölgede izole şekilde yaşamaktadırlar.İsimleri "hayatlarını büyükbaş yada küçükbaş hayvancılıktan kazanan insanlar "anlamına gelen bu kabile hayatta kalmak için yalnızca balıkları,su canlılarını ve ticareti kullanıyorlar.Fakat ne yazık ki onlar için büyük önemi olan gölleri her geçen yıl yok oluyor ve bu durum suda ki kirliliğin artmasına,suyun daha bazik olmasına  ve balık popülasyonunun azalmasına sebep oluyor.Yaşam şartları bu derece zorken sağlık açısından da pek güzel bir durumda oldukları söylenemez.Her sene yaşlı,genç bir sürü insan koleradan hayatını kaybediyor.Günümüzde nüfuslarının 400'e kadar gerilediği tahmin ediliyor.Ancak;sadece 40 kadarının saf el-molo olduğu söyleniyor.